coğrafya 2 ders notları olan yokmu

Coğrafya dersi hakkında sorularınızı, cevaplarınızı, bildiklerinizi paylaşabilirsiniz...
Cevapla
yaseminseda
Uzman
Mesajlar: 151
Kayıt: 20 Eyl 2012, 19:37

coğrafya 2 ders notları olan yokmu

Mesaj gönderen yaseminseda » 11 Ara 2012, 00:29

coğrafya 2 ders notları olan yokmu


Gün Gelecek"Ben Nerede YanLış Yaptım.?
Diye Düşüneceksin.

Kafan Karışmasın.!!

Elini Kalbine Götür; ANLARSIN.!!....

Edaca
Mesajlar: 12
Kayıt: 16 Eyl 2011, 20:01

Re: coğrafya 2 ders notları olan yokmu

Mesaj gönderen Edaca » 14 Ara 2012, 00:37

Buyur arkadaşım :)
COĞRAFYA 2
ÜNİTE 1
YERLEŞME TİPLERİ

- Yerleşmeler kır ve şehir yerleşmeleri olmak üzere iki grupta toplanır.
1. Kır Yerleşmeleri: İnsanların geçimini tarım ve hayvancılıktan sağladığı yerleşmelere denir. Kırsal yerleşmeler köy ve köy altı yerleşmeleri olarak iki gruba ayrılır.
a.Köy Yerleşmesi: Cami, okul, otlak, yayla, orman gibi ortak yaşam alanları bulunan, toplu ve dağınık biçimdeki meskenlerden oluşan,bağ,bahçe ve tarla gibi yerlerde tarımsal faaliyetlerin sürdürüldüğü yerleşmelere köy denir. Köylerin geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.
Köylerde genel olarak çevredeki doğal yapı malzemeleri (taş, ahşap, kerpiç) kullanılarak evler yapılır.
b. Köy Altı Yerleşmeler: Çoğunlukla yılın sadece bir bölümünde geçici olarak kullanılan köy altı yerleşmeler, bir veya birkaç evden veya barınaktan oluşmaktadır.
Köy altı yerleşmelerin oluşmasındaki başlıca etkenler şunlardır:
* Engebeli yerlerde tarım topraklarının parçalanmış olması
* Tarım arazilerinin yetersiz olması ve birbirinden uzak olması
* Hayvanlar için otlak ve barınak temini
* Devlete ait arazilerin özellikle orman alanlarının topraksız aileler tarafından kullanılması
* Aileler arasında çıkan anlaşmazlıklar

- Ülkemizdeki en yaygın köy altı yerleşmeleri; mahalle, yayla, çiftlik, mezra, kom, oba, ağıl, divan, barla, güzle ve damdır.

2.Şehir Yerleşmeleri (Kent): Kentler; sanayi, ticaret ve hizmet faaliyetlerinden bir veya birkaçının geliştiği, nüfusu 10.000’den fazla olan ve belirli bir plana göre kurulmuş yerleşim birimleridir.
- Şehirleri kır yerleşmelerinden ayıran en önemli özellikler nüfusunun fazlalığı, yerleşim alanının genişliği, çalışan insanların
çoğunluğunun tarım dışı sektörlerde (sanayi, hizmet, ticaret) faaliyet göstermeleridir.

ÜNİTE 2
TÜRKİYE’NİN YER ŞEKİLLERİ

Türkiye’nin jeolojik zamanlarda geçirdiği oluşumlar şunlardır.

Paleozoik: Başkalaşıma uğrayarak sertleşmiş masif adı verilen kütleler oluşmuştur. Bu araziler kıvrılma ve kırılma özelliğini kaybettikleri için depreme dayanıklı yerlerdir.
Başlıca masif alanlar Yıldız dağları, Menteşe yöresi, Kırşehir çevresi, Bitlis yöresi ve Taşeli Yöresi’dir. Bu zamanda yetişen gür bitki örtüsü kalıntıları günümüzde Zonguldak’tan çıkarılan taşkömürü yataklarını oluşmuştur.

Mezozoik: Bu zamanda Anadolu’da yerkabuğu hareketleri fazla olmamıştır. Mezozoik’te meydana gelen kıvrımlı yüzeyler aşınarak peneplen hâline gelmiştir. Anadolu’nun da içinde bulunduğu Telis (Tethys) denizinde yoğun birikme gerçekleşmiştir.

Ter siyer: Anadolu arazisi yükselmeye uğramış, su yüzeyine çıkmış ve Anadolu yarımada genel görünümünü almıştır. Kuzey Anadolu, Toros Dağları, linyit, petrol ve kaya tuzu yatakları bu dönemde oluşmuştur. Arabistan kütlesinin sıkıştırması sonucu Doğu Anadolu yükselmiştir.

Kuaterner: Ege denizinin bulunduğu Egeit karası çökerek Ege denizi oluşmuştur. Buzulların eriyip yükselmesiyle istanbul ve Çanakkale boğazları oluşmuş, Akdeniz ve Karadeniz birleşmiştir. Yüksek dağlık alanlardaki buzul şekilleri oluşmuştur. Ülkemiz günümüzdeki son şeklini almıştır.

TÜRKİYE’NİN DAĞLARI
Bulunduğu Yere Göre: Kuzey Anadolu Dağları (Küre Dağları), Güney Anadolu Dağları(Geyik Dağları)
İç Anadolu Dağları (Hasan Dağı), Batı Anadolu Dağları (Aydın Dağları), Doğu Anadolu Dağları (Tendürek Dağı)

Oluşumuna Göre: Kıvrımlı Dağlar(Hakkâri), Kırıklı Dağlar (Madra), Volkanik Dağlar(Erciyes)

TÜRKİYE’DE DEPREM
Türkiye’de fay hatlarıyla ilişkili olan üç deprem kuşağı vardır :

Kuzey Anadolu deprem kuşağı: Bu kuşak, batıda Saros Körfezi’nden başlayarak, Marmara Denizi’ni geçer, İzmit Körfezi, Adapazarı, Bolu, Gerede, Amasya, Tokat, Erzincan’dan doğuda Aras vadisine kadar uzanır. Yaklaşık 1500 km uzunluğundadır. Ülkemizde oluşan depremlerin çoğu bu kuşak üzerinde gerçekleşir.

Batı Anadolu deprem kuşağı: Ege Bölgesi’nde yer alan fay hatları boyunca çöküntü alanlarında uzanır. Bakırçayı, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes ırmaklarının içinde aktığı graben alanları deprem kuşağı üzerinde yer alır. Ayrıca Muğla Gökova Körfezi ve Afyonkarahisar, Acıgöl civarı, Sandıklı ve Sultan dağlarının çevresinde bu kuşak içerisine girer. Bu kuşaktaki depremler İzmir, Aydın, Manisa, Muğla, Kütahya, Afyonkarahisar ve Burdur illerinde etkili olmuştur.

Güneydoğu Anadolu deprem kuşağı:
Hatay’ın Samandağ ilçesi’nden başlayarak Nur Dağlarından kuzeye doğru Kahramanmaraş’a, oradan da bir yay çizerek Malatya, Elâzığ, Bingöl ve Muş’u geçen kuşak Van’ın doğusuna kadar uzanır.


TÜRKİYE’NİN OVALARI VE PLATOLARI

Ovalar: Akarsular tarafından derin yarılmamış, çevrelerine göre çukurda kalan, alüvyonlarla örtülmüş geniş düzlüklere denir. Ovalar tarım ve ulaşıma elverişli olduğu için birçok insanın yaşam ve geçim alanıdır.
- Alüvyonların birikmesi sonucu delta, dağ içi, vadi içi ve taşma ovaları meydana gelmiştir.
- Tektonik çanaklarda ve fay hatlarıyla parçalanmış graben alanlarında oluşan ovalar da biriktirme sonucu oluşmuşlardır.
- Karstik bölgelerdeki uvala, polye gibi çanakların dış kuvvetlerin taşıdığı materyallerle dolması sonucu karstik ovalar meydana gelmiştir.

Türkiye’nin Ovaları
Bulunduğu yere göre : Kıyı Ovaları (Bafra Ovası), İç Ovalar (Konya Ovası)
Oluşumuna göre: Tektonik Ovalar (Erzurum Ovası), Delta Ovaları (Çukurova), Karstik Ovalar (Kestel Ovası)

1) Kıyı Ovaları: Türkiye’deki kıyı ovaları akarsuların taşıdığı alüvyal malzemenin, akarsuyun denize döküldüğü ağızda birikmesi sonucu oluşur. Bu ovalara, delta işaretine benzedikleri için delta ovası da denir. Çukurova, Silifke, Bafra, Çarşamba başlıca kıyı ovalarımızdandır.
2) İç Ovalar: İç ovaların çoğu, yer kabuğunun çöküntü alanlarının alüvyal malzemelerle dolması sonucu oluşur. Bu tür ovaların başlıcası, Kuzey Anadolu fay hattı boyunca çöküntü alanlarında uzanan Düzce, Hendek, Tosya, Taşköprü, Niksar, Erbaa ovalarıdır. Batı Anadolu’daki graben alanlarında Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovaları, Akdeniz Bölgesi’nde Hatay oluğunda Amik Ovası diğer iç ovalarımızdır.

- Ülkemizde kıvrım dağlarının arasında akarsuların biriktirmesi sonucu dağ içi ovalar oluşmuştur. Dağ içi ovalarının yükselti seviyeleri oldukça fazladır. Malatya, Elâzığ, Bingöl, Muş ve Malazgirt ovaları bunların başlıcalarıdır.

- İç Anadolu Bölgesi’nde epirojenik hareketler sonucu oluşan tektonik çanaklarda birikme sonucu Kayseri, Konya, Eskişehir ovaları meydana gelmiştir.

- Akdeniz Bölgesi’nin Antalya Bölümü’nde karstik ovalar bulunmaktadır. Tefenni, Kestel, Elmalı ve Gölhisar başlıca karstik ovalarımızdır.

Platolar: Akarsular tarafından derince yarılmış olan engebeli düzlüklere plato denir.Ülkemizde çok sayıda plato bulunmaktadır.
- İç kesimlerde: Haymana, Cihanbeyli, Obruk, Bozok ve Uzunyayla platoları tektonik hareketlerle oluşmuştur.
- Kuzeybatıda: Çatalca ve Kocaeli platoları aşınması sonucu oluşmuş ve yükseltileri oldukça azdır.
- Güneyde: Teke ve Taşeli platoları karstik yapı üzerinde oluşmuştur.
- Doğuda: Erzurum-Kars ve Ardahan platoları volkanik malzemeler ile örtülüdür.
- Güneydoğuda: Şanlıurfa ve Gaziantep platoları bulunmakta ve volkanik materyallerle örtülüdür

TÜRKİYE’DE AKARSULAR VE OLUŞTURDUĞU YER ŞEKİLLERİ
- Ülkemizde yer şekillerini biçimlendiren en önemli dış kuvvet akarsulardır.
- Türkiye’de akarsuların büyük kısmı denize ulaşmakta yani açık havza özelliği taşımaktadır.
- Van Gölü ve Tuz Gölü gibi dışa akışı olmayan yerlere dökülenler kapalı havzadır.

Aşındırma şekilleri:
Menderes: Akarsular eğimin azaldığı yerlerde sağa sola büklüm yaparak akması sonucu oluşan şekillerdir.En çok Ege denizine dökülen akarsularımızda görülür.
Kırgıbayır: Bitki örtüsünden yoksun olan yarı kurak bölgelerde erezyon şiddetli olması ve bu nedenle sel sularının etkisiyle bazı alanlarda oluşan yeryüzü şekilleridir. Ülkemizde özellikle iç bölgelerde kırgıbayırlar yaygındır.
Peribacası: Ülkemizin iç kesimlerinde volkanik dağlardan çıkan malzemelerin biriktiği araziler üzerinde sel ve selinti sularının aşındırma yaparak oluşturdukaları şekillerdir.Özellikle Ürgüp-Göreme çevresinde yaygındır.
Çağlayanlar: Ülkemizde akarsuların yüksek yerlerden akarak oluşturdukları çağlayanlar da görülür.
- Önemli çağlayanlarımız: Düden, Kurşunlu, Tortum ve Muradiye’dir.
Çağlayanlar da suyun düştüğü yerlerde dev kazanı denilen çanaklar oluşur.

Biriktirme şekilleri
- Akarsuların en önemli biriktirme şekilleri ovalardır.
Irmak adaları: Akarsuların eğiminin azaldığı, yatağın genişlediği yerlerde taşınan alüvyonlar ve kumlar birikmesiyle oluşur.
Birikinti konileri: Dağ yamaçlarından inen sel sularının dağ eteğinde eğimin azalmasıyla taşıdığı materyalleri yelpaze gibi yayarak biriktirmesi ile oluşur.

Türkiye’de Karstik şekiller

- Karstik şekiller, suların etkisiyle çözünebilen taşlar üzerinde oluşan yer şekilleridir. Kireçtaşı çok yaygın bir kayaçtır.
- Karstik aşınım şekillerinin en küçük ve yaygın olanı lapyalardır. Lapyalar ülkemizin güneyindeki Taşeli plâtosunda yaygın olarak görülür.
- Karstik arazilerin mağara tavanlarının çökmesiyle oluşan çukurlara obruk adı verilir. Mersin’deki Cennet ve Cehennem obrukları ise birçok turistin ilgisini çeker.
- Traverten, mağara, sarkıt, dikit ve sütunlar karstik birikim şekilleridir. Ör: Pamukkale travertenleri



TÜRKİYE’DE RÜZGÂRLARIN OLUŞTURDUĞU YER ŞEKİLLERİ
- Ülkemizde rüzgârların şekillendirici etkisi azdır.
- Konya çevresinde ve kumsalların bulunduğu deniz kıyılarında şekillendirici özellik gösterir. Türkiye’de hâkim rüzgârlara açık, bitki örtüsünden yoksun yamaçlarda mantar kaya ve şahit kaya gibi aşınım şekilleri görülür.
- İç Anadolu’da Nevşehir Göreme’de ki şahit kayalar ve Gülşehir’deki Mantarkaya. Bu yöremizde rüzgâr aşındırması fazladır. Çünkü volkanik malzemelerin bol ve bitki örtüsünün zayıf olduğu yerlerde rüzgâr aşındırması hızlanır.

TÜRKİYE’DE BUZULLARIN OLUŞTURDUĞU YER ŞEKİLLERİ
- Türkiye’de kalıcı kar sınırını aşan yükseltiye sahip dağ zirvelerinin fazla olması,buzulların oluşmasına imkân sağlamıştır.
- Türkiye’nin bugünkü yer şekillerinin oluşmasında en az etkili olan dış kuvvet de buzullardır.
- Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı’nın zirvesinde takke buzulu vardır.
- Hakkâri yakınlarındaki Buzul dağlarında, Erciyes ve Kaçkar dağlarının zirvelerinde de küçük sirk buzulları vardır.

TÜRKİYE’NİN İKLİMİ
- Bir yerin iklimi; o yerin yer şekilleri, bitki örtüsü, su durumu, tarımı, yerleşmesi, nüfusu gibi birçok durumunu etkiler.
1. Matematik Konum: Ülkemiz 36o–42o kuzey paralelleri arasında yer alır. Bundan dolayı soğuk ve sıcak iklim kuşakları arasındaki ılıman iklim kuşağında bulunur. Türkiye ayrıca Akdeniz iklim bölgesinin de etkisi altındadır.

Türkiye’nin matematik konumunu başlıca sonuçları şunlardır:
- Türkiye, kuzeyde kutup (soğuk), güneyde tropikal (sıcak) hava kütlelerinin arasında bulunması, yazın tropikal, kışın ise kutup iklimlerinin etkisi altında kalmasına yol açar.
- Türkiye ılıman kuşakta ve hava kütlelerinin geçiş alanı üzerinde olduğundan yıl içinde dört mevsim yaşanır.
- Yıllık sıcaklık farkı oldukça fazladır.
- Ülkemiz Yengeç Dönencesi’nin kuzeyinde yer aldığından yıl içinde güneş ışınları hiçbir zaman dik açıyla gelmez.

2. Özel konum: Dünya üzerindeki bir yerin denizlere yakınlığı, karasallık özelliği, yükseltisi, dağlarının uzanışı yönü gibi çevresinden ayıran durumların tümüdür.
- Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili bir yarım adadır. Kuzey ve güneyinde kıyıya paralel uzanan dağlar bulunur, bu dağlar doğuya doğru giderek yükselmektedir.
- Ülkenizde ki denizler, sahip olduğu çeşitli yer şekilleri ikliminde çeşitlilik meydana getiren en önemli faktörlerdir.
a. Etrafındaki denizlerin etkisi:
- Kıyılarımızda denizellikten dolayı nem oranı yüksektir. Bu durum sıcaklık farkının az, yağışın çok olmasına neden olur.
- İç kesimlere gidildikçe nem oranı düşer, günlük ve yıllık sıcaklık farkı artar, yağışlar azalır.
b. Etrafındaki kara kütleler inin etkisi:
- Ülkemiz kuzeydoğuda Sibirya’nın, güneyde Afrika ve Arabistan yarımadasının etkisinde kalmaktadır.Kış döneminde
- Sibirya üzerinde oluşan soğuk hava kütlesinin etkisiyle İç ve Doğu Anadolu’da kışlar soğuk geçer.
- Yaz döneminde ülkemiz, Afrika Kıtası ve Arabistan üzerinden gelen sıcak ve kuru havanın etkisinde kalması, güney ve güneydoğu kesimlerinde kavurucu rüzgârlar neden olur.
c. Etrafındaki basınç merkezlerinin etkisi:
- Türkiye, kışın kuzey kutbundan gelen soğuk hava kütlelerinin, yazın da tropikal kuşaktan gelen sıcak hava kütlelerinin etkisindedir.
d. Yeryüzü şekillerinin etkisi:
- Ülkemizde yeryüzü şekillerinin kısa mesafelerde olması, bölgeler arası hatta aynı bölge içinde farklı özellikte iklimlerin görülmesine neden olur.
- Ülkemizdeki yeryüzü şekillerinin iklime etkisi: yükselti, dağların uzanış yönü ve bakı etkisiyle olur.

Türkiye’de İklim Elemanları
1. Sıcaklık: Türkiye’nin yıllık ortalama sıcaklık değerleri 4 °C ile 20 °C arasında değişmektedir.
2. Türkiye’de Basınç ve Rüzgârlar: Ülkemiz konumundan dolayı kutuplar ve Ekvator arasında geçiş yolu üzerinde bulunur. Genel olarak kışın kutupsal, yazın ise tropikal hava kütlelerinin etkisi altındadır.
Türkiye’de etkili olan başlıca basınç merkezleri:
- İzlanda Dinamik Alçak Basıncı: 60° kuzey enlemleri üzerinde bulunan İzlanda ve çevresinde kış mevsiminde etkili basınç alanıdır. Ülkemize, Avrupa ve Akdeniz üzerinden gelir ve bol yağış bırakır.
- Sibirya Termik Yüksek Basıncı: Sibirya üzerinden gelir ve kış aylarında etkilidir. Ülkemiz soğuk ve kuru olan Sibirya yüksek basıncının etkisinde kalırsa kış mevsimi çok soğuk geçer. Kar yağışları artar.
- Basra Termik Alçak Basıncı: Yaz aylarında Basra körfezi çevresinde sıcaklığın artmasıyla ortaya çıkar. Ülkemize Güneydoğu’dan sokularak sıcak ve kuru bir etki yapar.
- Azor Dinamik Yüksek Basıncı: 30° enlem üzerinde bulunan Azor adaları çevresindeki basınç merkezidir. Afrika’nın batısında bulunur. Ülkemizde yaz aylarında etkilidir ve bu mevsimin kurak geçmesine neden olur.

Rüzgârlar: Türkiye’de günlük ve yerel rüzgârların oluşmasında, ülkemizin çevresindeki basınç merkezleri, yer şekilleri, yıllık ve günlük ısınma farklılıkları etkilidir.
- Ülkemizdeki günlük rüzgârlar meltemlerdir. Meltemlere Ege kıyılarımızda imbat adı verilir.
Türkiye’de etkili olan başlıca yerel rüzgârlar:

Poyraz: Kuzeydoğudan eser, kışın soğuk ve sert, yazın serin ve kurudur. Genellikle fırtına şeklinde eser, kışın kar ve yağmur getirebilir. Tipi karakterini kazanan kar fırtınası yolların kapanmasına neden olur.
Karayel: Kuzeybatıdan eser, Marmara Denizi ve çevresiyle Karadeniz’de genellikle fırtına şeklinde etkili olur. Kış aylarında kar ve yağmur yağışları getirebilir.
Yıldız: Ülkemizde kuzeyden eser, kışın, kuzeyden esen yıldız kar ve yağmur getirebilir.
Lodos: Akdeniz, Ege ve Marmara kıyılarında etkili olur, güneybatıdan esen sıcak ve kuru bir rüzgârdır. Estiği zaman sıcaklığı biraz yükseltir. Bu nedenle kış mevsiminde kar erimelerine neden olur.
Kıble: Güneyden eser, Akdeniz kıyılarında yer yer yamaç yağışlarına neden olur, iç kesimlerde sıcak ve kuru etki yapar.
Etezyen: Yazın kuzey sektörlü olarak eser, serinletici bir etkiye sahiptir. Marmara ve Ege kıyılarımızda etkilidir. Torosları aşarak Akdeniz kıyılarına ulaşır, fön etkisi yaparak şiddetli sıcakların görülmesine neden olur.
Keşişleme: Yaz mevsiminde etkili olur, çölün sıcak havasını ülkemizin güneydoğusuna getirir. Güney ve güneydoğudan eser, sıcak ve kuru karaktere sahiptir, kavurucu sıcaklara yol açar, bitkileri kurutur ve buharlaşmayı arttırır.

3. Türkiye’de Nemlilik ve Yağış:

- Nemlilik ve yağış, iklimin başlıca elemanlarındandır. Yağış nemin bir sonucudur.

Türkiye’de İklim Çeşitleri
1. Karadeniz İklimi
- Karadeniz kıyılarında görülür, en belirgin özelliği her mevsimin yağışlı geçmesidir. En fazla yağış Karadeniz ikliminde görülür (Rize 3000 mm). Denizin ılıtıcı etkisiyle yaz ve kış sıcaklıkları arasında büyük farklılıklar oluşmaz. Bitki örtüsü ormandır.
2. Akdeniz İklimi
- Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Yıllık yağış miktarı 600 ile 1000 mm arasında değişir. Bitki örtüsü kızılçamlar ve bunların tahrip edilmesiyle oluşmuş makilerdir. Akdeniz ve Ege kıyıları ile Güney Marmara’da etkilidir.
3. Karasal İklim
- Denizden uzak ya da deniz etkisine kapalı iç kesimlerde görülür. En belirgin özelliği yaz ve kış ile gündüz ve gece arasındaki sıcaklık farklarının fazla olmasıdır. En yağışlı mevsim ilkbahar ve kıştır. İç, doğu, güneydoğu, iç batı Anadolu ve Ergene havzasında etkilidir. İç Anadolu bölgesinin yağış miktarı (300-600)

ÜNİTE 3
Serbest bölge:

- Bir ülkenin siyasi sınırları içinde olmakla beraber gümrük hattı dışında sayılan, ülkede geçerli ticarî, malî ve ekonomik alanlara ilişkin hukukî ve idarî düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sanayi ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı yerler olarak tanımlanabilir.

Doğal (fiziki) özelliklere göre bölgeler: Yer şekillerine(Dağlık Bölgeler), iklim tiplerine, Bitki örtüsüne, Su özelliklerine göre
Beşeri özelliklere göre bölgeler: Nüfus özelliklerine, Siyasi ve jeopolitik özelliklere (Avrupa Birliği), idarî bölünüşe,Kültürel özelliklere göre
Ekonomik özelliklere göre bölgeler: Tarım bölgeleri, Sanayi bölgeleri, Maden bölgeleri(Petrol bölgeleri), Turizm Bölgeleri

ÜNİTE 4
DOĞAL ÇEVRE

Tarım: İhtiyaç duyulan bitkileri yetiştirmek amacıyla toprak üzerinde yapılan çalışmalardır. Hızlı nüfus artışı, ekilebilir toprakların aşırı kullanımı, ölçüsüz kullanılan kimyasal gübreler ve zararlılarla mücadele ilâçları doğal çevrenin dengesini bozabilmektedir.
Sanayi: İşlenmemiş (ham madde) ya da yarı işlenmiş maddelerin, fabrikalarda işlenerek kullanılabilir duruma getirilme işidir. sanayi üretimi yapılırken ortaya çıkan atıklar hava, su ve toprakta kirlenmeye yol açmaktadır. Zararlı gazların atmosferde oluşturduğu tabaka, küresel ısınmaya sebep olur.
Ulaşım: Yollar, limanlar, köprüler, tüneller çevrenin değişmesine neden olur. Yer şekillerinin engebeli olduğu, dağların kesintisiz uzandığı yerlerde ulaşım zorlaşır. Bu zorluklar; tünel, köprü, viyadük vb. yapılar ile aşılır.
Yerleşme: Nüfusun artması ve şehirleşmeye bağlı olarak binalar artar. Yeni yerleşim alanları kurulur. Konutların yapıldığı yerler tarımsal alanların, ormanların ya da meraların üzerindedir.
Enerji Üretimi: Sanayileşme ve kentleşme ile birlikte enerji gereksinimi artmıştır. Petrol, doğalgaz, taş kömürü, linyit, su gücü, rüzgâr gücü, jeotermal kaynaklar vb. başlıca enerji kaynaklarıdır.

yaseminseda
Uzman
Mesajlar: 151
Kayıt: 20 Eyl 2012, 19:37

Re: coğrafya 2 ders notları olan yokmu

Mesaj gönderen yaseminseda » 14 Ara 2012, 04:58

tsk ederimmm arkadasım cansın cannn :)))
Gün Gelecek"Ben Nerede YanLış Yaptım.?
Diye Düşüneceksin.

Kafan Karışmasın.!!

Elini Kalbine Götür; ANLARSIN.!!....

Kullanıcı avatarı
HifzulKuran
Mesajlar: 11
Kayıt: 23 Ara 2015, 16:22

Re: coğrafya 2 ders notları olan yokmu

Mesaj gönderen HifzulKuran » 23 Ara 2015, 22:24

yaseminseda yazdı:tsk ederimmm arkadasım cansın cannn :)))
Siyer 2 lazim bana kim yardimci olur?

Kullanıcı avatarı
ays4863
Mesajlar: 15
Kayıt: 10 Mar 2017, 13:00
Konum: şanlıurfa
İletişim:

Re: coğrafya 2 ders notları olan yokmu

Mesaj gönderen ays4863 » 10 Mar 2017, 19:40

çokkk taşekkürler ...

zekeriyakarahan
Doktor
Mesajlar: 257
Kayıt: 01 Oca 2017, 16:39
Konum: Sivas-Kütahya/Tavşanlı-İstanbul-Ankara
İletişim:

Re: coğrafya 2 ders notları olan yokmu

Mesaj gönderen zekeriyakarahan » 12 Mar 2017, 17:04

Notlara Çalışıp Kısadan Zafer İstiyorsun da Unutma...


*Yolun Kısa Olanı Çabuk Biter


Demiş
Resim Ulû Sultân Abd-ül Hamid Han - Gazi "Tarih değil,hatalar tekerrür ediyor."

Cevapla

“Coğrafya” sayfasına dön