Dil ve Anlatım 8 / Kısa ders notlarım..

Cevapla
Kullanıcı avatarı
XcLoW
Uzman
Mesajlar: 159
Kayıt: 10 Eyl 2012, 03:22
Konum: İzmir..

Dil ve Anlatım 8 / Kısa ders notlarım..

Mesaj gönderen XcLoW » 25 Haz 2013, 01:15

Sitem: Bedri Rahmi EYUBOĞLU (Türküler Dolusu)
Şehrazat: Sezai KARAKOÇ

Aliterasyon: Art arda gelen mısralar içinde birbirine benzeyen seslerin sık ve ahenk sağlayacak güzellikte kullanılması.

Ağrı: Ahmet Muhip DIRANAS
Kır Uykusu: Ahmet Kutsi TECER

Benzetme (Teşbih): Mecazların bir kısmında benzerlik ve karşılaştırma ilişkisiyle bir söz başka bir sözün yerine kullanılabilir.
İstiare: Benzetmenin temel ögelerinden biriyle yapılan benzetmeye denir.

Sessiz Gemi: Yahya Kemal BEYATLI (Akıncı) (Açık Deniz)

Kinaye: Bir sözü aynı anda hem gerçek hem de mecaz anlamıyla birlikte kullanma sanatı..
Ey benim sarı tanburam / Sen ne için inilersin..

Tariz: Söylenen sözün ya da kavramın gerçek ve mecazlı anlamı dışında büsbütün tersini söylemek sanatı..
Bir nasihatım var zaman uygun / Tut sözümü yattıkça yat uyanma..

Mürsel Mecaz (Mecaz-ı Mürsel): Bir sözün veya söz takımının başka türlü ve daha geniş anlamlara gelmesi..
Yedi iklimi cihanın duruyor karşında..

Teşhis (Kişileştirme): İnsanlarda bulunan özellikleri hayvanlara, bitkilere veya cansız varlıklara vermek sanatı..
İntak (Söyletme): Bu varlıkları insan gibi konuşturmak sanatı..
Teşhis ve İntak özellikle Fabl ve Masal türlerinde yer alır.
Har-ı miskin eder iken seyran / Kaldı görüp sığırları, hayran..

Abartma (Mübalağa): Bir nesneyi, bir olay veya düşünceyi göründüğünden aşırı büyük veya küçük gösterme sanatı..
Dövüşüyorduk Üç Şehitlerimizde / Kadın gözlerini koydu ortaya gökyüzü aldı çevrelerini..

Tenasüp: Mecazlı veya açık olarak birbirleriyle anlam ilgisi olan sözcüklerin aynı beyit veya cümlede bulunması..
Bahar mevsimidir hemdem-i saba olalım / Gül ile dost kokusuyla aşina olalım.

Tevriye: Tek bir sözcüğün, aynı beyitte, birden fazla anlama gelecek şekilde kullanılmasıdır.

Hüsn-i Talil (Güzel nedene bağlama): Heyecan içinde, her zamanki olayları, kendine göre yorumlamak, şairane yakıştırmak..
Güzel şeyler düşünelim diye / Yemyeşil oluvermiş ağaçlar..

Tecahül-i Arifane: Bildiği bir şeyi bilmez görünmek suretiyle daha etkili anlatmak sanatı..
Ecel tuzağini açamaz mısın? / Açıp da içinden kaçamaz mısın?

Halk şiiri nazım biçimleri: Koşma, Semai, Mani, İlahi ve Türkü..
Klasik Türk şiiri nazım biçimleri: Gazel, Kaside, Mesnevi, Müstezat, Terkib-i bend, Rubai, Murabba, Şarkı ve Tuyuğ
Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatı nazım biçimleri: Serbest nazım, Sone ve Terzarima..

Ölümden sonra: Cahit Sıtkı TARANCI (Otuz Beş Yaş)
Anlatamıyorum: Orhan Veli KANIK

Divan şiirinde aruz ölçüsü kullanılmıştır. Nazım birimi beyittir. Dili halk şiirine göre daha ağırdır.Gazel,Kaside,Mesnevi,Tuyuğ

Lirik şiir: Duyguları coşkulu bir dille anlatan şiirdir.
Pastoral şiir: Tabiat güzelliklerini, kır ve çoban yaşayışını anlatan şiirdir.
Didaktik şiir: Bilgi vermek, öğretmek amacıyla yazılan şiirdir.

Konferans: Bilim, teknik, sanat, doğa vb. konularından birisi hakkında bilgi vermek; denemeleri ve gözlemleri açıklamak ve tanıtmak için yapılır.
Konferans verilmeden önce konuşmayı yapacak kişi mutlaka tanıtılmalıdır.
Konferansta amaç insanların eğitilmesi ve aydınlatılmasıdır.

Açık Oturum (Panel): Bir konunun dinleyiciler önünde söyleşi havası içerisinde birkaç kişi tarafından tartışılmasıdır.
Bir başka deyişle bilim, siyaset vb. konularda uzmanların, dinleyiciler karşısında bilgi ve görüş bildirdikleri toplantıdır.
Başkan konuyu belirtip konuşmacıları tanıtır. Konuşmalarda eleştiri vardır fakat suçlama yoktur.
Geniş bir salonda izleyiciler önünde yapılır. Konu önceden tespit edilir.

Sempozyum: Bilim ve sanat insanlarının bir konunun çeşitli yönlerini inceleyip görüşler bildirdikleri toplantılardır.
Özel davetli dinleyici bulunur. Toplantılarda alınan kararlar basılı materyal haline dönüştürülerek kamuoyuna paylaşılır.
Önceden belirlenmiş bir konuşmacı grubu bulunur. Her oturumun mutlaka bir başkanı bulunur.

Forum: Herkesi ilgilendiren bir sorun yada konu üzerinde ve bir başkanın denetiminde yapılan konuşmalardır.
Sorun geniş kitleler önünde bütün ayrıntılarıyla tartışılır.
Konuşmaların sonunda dinleyiciler tartışmaya katılıp fikirlerini açıklayabilirler.
Başkanın tartışma konusunu çok iyi bilmesi, konuşmacı ve dinleyicileri tanıması gereklidir.

Münazara: Daha önceden belirlenmiş bir konuda farklı görüşlere sahip kişilerin konuyu çözümlemek, kendi görüşlerini açıklamak ve karşı tarafın zayıf noktalarını aramak için yaptıkları söyleşmeye denir.
Bir başka deyişle toplantılarda karşıt düşüncelerin savunulmasına denir.
Tartışma konusu dışına çıkılmaz. Düşünceler anlaşır, açık ve kısa dile getirilir. Söylenmiş düşünceleri tekrarlamamak..
Münazarada başkan, konuşmacılar ve sözcü bulunur. Bazen sözcülüğü de başkan yapar.
Daha çok eğitim amacıyla sınıflarda düzenlenir.

Makale: Bir konuyu, bir olayı, bir eseri ele alıp çeşitli özelliklerini ayrıntılarıyla inceleyen ve bir takım sonuca ulaşan yazılar
Makale türü gazete ve dergilerin ortaya çıkışıyla başlamıştır.
İlk makale Şinasi tarafından ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval'de yazılmıştır.
Makalede temel öge düşüncedir.
Makalede bilimsel bir anlatım ağır basar. Terimlere, teknik deyimlere yer verilir. Gözleme dayalı anlatımdan uzak durulur.
Yazar, anlatımına kendi benini katmaz.


Resim Ne Mutlu TÜRK'üm Diyene !

> Mezunlar Zümresi'ne dahil.. (202) :mrgreen:

Kullanıcı avatarı
XcLoW
Uzman
Mesajlar: 159
Kayıt: 10 Eyl 2012, 03:22
Konum: İzmir..

Re: Dil ve Anlatım 8 / Kısa ders notlarım..

Mesaj gönderen XcLoW » 25 Haz 2013, 01:15

Resim
Resim Ne Mutlu TÜRK'üm Diyene !

> Mezunlar Zümresi'ne dahil.. (202) :mrgreen:

musti1326
Acemi
Mesajlar: 56
Kayıt: 04 Tem 2012, 01:24

Re: Dil ve Anlatım 8 / Kısa ders notlarım..

Mesaj gönderen musti1326 » 11 Tem 2013, 06:26

Çok teşekkürler.
Aslında herkes dahidir.Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir.
Albert Einstein

MEZUN

Cevapla

“TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI 8” sayfasına dön