Atatürk'ün 1922' de yaptigi bir konusma

ATATÜRK Köşesi!
Cevapla
DeathNote
Doktor
Mesajlar: 330
Kayıt: 26 Eki 2009, 22:47

Atatürk'ün 1922' de yaptigi bir konusma

Mesaj gönderen DeathNote » 17 Kas 2009, 22:37

Meclis konusmasindan. Is bankasi kültür yayinlari: TBMM Gizli celse zabıtları cilt-3) 6 Mart 1922

Mustafa Kemal

"... Hepiniz bilirsiniz ki, Avrupa'nin en önemli devletleri, Türkiye'nin

zarariyla, Türkiye'nin gerilemesiyle ortaya çikmislardir. Bugün bütün

dünyayi etkileyen, milletimizin hayatini ve ülkemizi tehdit altinda

bulunduran, en güçlü gelismeler, Türkiye'nin zarariyla gerçeklesmistir.

Eger güçlü bir Türkiye varligini sürdürseydi, denebilir ki Ingiltere'nin

bugünkü siyaseti var olmayacakti. Türkiye, Viyana'dan sonra Peste ve

Belgrat'ta yenilmeseydi, Avusturya/Macaristan siyasetinin sözü

edilmeyecekti. Fransa, Italya, Almanya'da, ayni kaynaktan esinlenerek

hayat ve siyasetlerini geliştirmişler ve güçlendirmişlerdir."

"... Bir seyin zarariyla, bir seyin yok olmasiyla yükselen seyler,

elbette, o şeylerden zarar görmüş olanı alçaltir. Gerçekten de Avrupa'nin bütün

ilerlemesine, yükselmesine ve uygarlasmasina karsilik, Türkiye

gerilemiş, düştükçe düsmüstür. Türkiye'yi yok etmeye girisenler, Türkiye'nin

ortadan kaldırılmasında çıkar ve hayat görenler, zararli olmaktan çikmislar,

aralarinda çikarlari paylasarak, birlesmis ve ittifak etmislerdir. Ve

bunun sonucu olarak, birçok zekalar, duygular, fikirler, Türkiye'nin yok

edilmesi noktasında yogunlastirilmistir. Ve bu yogunlasma, yüzyillar geçtikçe

olusan kuşaklarda, adeta tahrip edici bir gelenek biçimine dönüsmüstür. Ve bu

gelenegin, Türkiye'nin hayatina ve varligina araliksiz uygulanmasi

sonucunda, nihayet Türkiye'yi islah etmek, Türkiye'yi uygarlastirmak

gibi birtakım bahanelerle, Türkiye'nin iç hayatina, iç yönetimine islemis ve

sizmislardir. Böyle elverişli bir zemin hazirlamak güç ve kuvvetini elde etmislerdir."

"...Oysa güç ve kuvvet, Türkiye'de ve Türkiye halkinda olan gelisme

cevherine, zehirli ve yakici bir sivi katmistir. Bunun etkisi altinda

kalarak, milletin en çok da yöneticilerin zihinleri tamamen

bozulmustur. Artik durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan olmak için, mutlaka

Avrupa'dan nasihat almak, bütün isleri Avrupa'nin emellerine uygun yürütmek, bütün

dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakim zihniyetler ortaya çikti. Oysa

hangi istiklal vardır ki yabancıların nasihatlariyla, yabancilarin planlariyla

yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemistir. Tarihte, böyle bir

olay yaratmaya kalkisanlar, zehirli sonuçlarla karsilasmislardir. Iste

Türkiye de, bu yanlış zihniyetle sakat olan bazi yöneticiler yüzünden, her saat,

her gün, her yüzyil, biraz daha çok gerilemis, daha çok düsmüstür."

"...Bu düsüs, bu alçalis, yalniz maddi seylerde olsaydi, hiçbir önemi

yoktu. Ne yazık ki Türkiye ve Türk halki, ahlak bakimindan da düsüyor. Durum

incelenirse görülür ki, Türkiye Dogu 'maneviyati'yla sona eren bir yol

üzerinde bulunuyordu. Dogu'yla Bati'nin birlestigi yerde

bulundugumuz, Bati'ya yaklastigimizi zannettigimiz takdirde, asil

mayamiz olan Doğu maneviyatından tamamıyla soyutlaniyoruz. Hiç süphesizdir

ki bu büyük memleketi, bu milleti, çöküntü ve yok olma çikmazina itmekten

baska, bir sonuç beklenemez (bundan)."

"... Bu düsüsün çikis noktasi korkuyla, aczle baslamistir. Türkiye'nin,

Türk halkının nasılsa başına geçmiş olan birtakım insanlar, galip düsmanlar

karsisinda, susmaya mahkûmmus gibi, Türkiye'yi âtil ve çekingen bir

halde tutuyorlardı. Memleketin ve milletin çikarlarinin gerektigini yapmakta

korkak ve mütereddit idiler. Türkiye'de fikir adamlari, adeta kendi

kendilerine hakaret ediyorlardi. Diyorlardi ki "Biz adam degiliz ve olamayiz. Kendi

kendimize adam olmamiza ihtimal yoktur." Bizim canimizi, tarihimizi,

varligimizi bize düsman olan, düsman oldugundan hiç süphe edilmeyen

Avrupalilara, kayitsiz sartsiz birakmak istiyorlardi. 'Onlar bizi idare

etsin' diyorlardi."

(Meclis konusmasindan.)

...Bilelim ki, ulusal benligini bilmeyen uluslar, baska uluslara yem

olurlar.


Nice Güzellere Baglandım Kaldım,
Ne Bir Vefa Gördüm Ne Fayda
Buldum..
Her Türlü İsteğim Topraktan Aldım,
Benim Sadık Yarim Kara topraktır!! > Âsık Veysel
<

eagle67
Uzman Doktor
Mesajlar: 768
Kayıt: 21 Nis 2009, 10:28
Konum: MEZUN

Re: Atatürk'ün 1922' de yaptigi bir konusma

Mesaj gönderen eagle67 » 11 Ara 2009, 10:39

Ne güzel söylemiş....zaten bunları düşüne düşüne ileriyi göre göre göçtü gitti bu dünyadan
O... günü kurtarmak,vurdumduymaz olmak siyasetini gütmüş olsaydı bu gün cumhuriyetimiz olmazdı.
O...Amasya Genelgesinde ve kongrelerde Manda ve himaye kabul olunamaz dedi ...Ama sonra bu
ülkeyi yönetenler Amerika ve Avrupa güdümüne bu ülkeyi teslim ettiler.Bunu anlayamamak için ya moron yahuttta embesil olmak lazım.

DeathNote
Doktor
Mesajlar: 330
Kayıt: 26 Eki 2009, 22:47

Re: Atatürk'ün 1922' de yaptigi bir konusma

Mesaj gönderen DeathNote » 14 Ara 2009, 20:17

Kesinlikle Abi :wink:
Nice Güzellere Baglandım Kaldım,
Ne Bir Vefa Gördüm Ne Fayda
Buldum..
Her Türlü İsteğim Topraktan Aldım,
Benim Sadık Yarim Kara topraktır!! > Âsık Veysel
<


emrahk
Onursal Üye
Mesajlar: 4871
Kayıt: 26 May 2009, 12:26
Konum: İstanbul

Re: Atatürk'ün 1922' de yaptigi bir konusma

Mesaj gönderen emrahk » 06 Mar 2012, 22:59

Atatürk, bu konuşmayla bir kez daha anlaşılıyor ki, dünyanın gelmiş geçmiş ve gelecek en büyük devlet adamıdır. Böylesine ileri görüşlü bir lidere, O'na o kadar ihtiyacımız var ki... İzindeyiz Ata'm!..
..."iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.
Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler."


Mustafa Kemal Atatürk

Kullanıcı avatarı
sezgii
Doktor
Mesajlar: 221
Kayıt: 18 Mar 2013, 18:52
Konum: YABANCI DİL-MEZUN

Re: Atatürk'ün 1922' de yaptigi bir konusma

Mesaj gönderen sezgii » 01 Nis 2013, 04:27

emrahk yazdı:Atatürk, bu konuşmayla bir kez daha anlaşılıyor ki, dünyanın gelmiş geçmiş ve gelecek en büyük devlet adamıdır.
Böyle düşünürsek Dünyaya meydan okuyan diğer Türk Liderlere haksızlık etmiş oluruz.Türklerden çok mareşal çıktı.(Bkz:Attilla,II Mehmed ve dahası)
Atatürk Dünyaya meydan okuyan son Türk Kumandandır.Zekası,Askeri Başarısı,Sanata ve dine olan düşkünlüğü ile harikulade biridir
Varlığım, TÜRK varlığına armağan olsun.
Ne mutlu TÜRKÜM diyene!



Resim

emrahk
Onursal Üye
Mesajlar: 4871
Kayıt: 26 May 2009, 12:26
Konum: İstanbul

Re: Atatürk'ün 1922' de yaptigi bir konusma

Mesaj gönderen emrahk » 01 Nis 2013, 05:21

Ben kesinlikle Atatürk'ün en büyük devlet adamı olduğu fikrindeyim, diğerleri peşinden gelebilir tabi ki. Biraz daha ömrü olabilseydi ülkenin bugünün karanlığında değil, dünyanın süper gücü olacağından da eminim. Her zaman minnettar olacağız, mekanı cennet olsun...
..."iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.
Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler."


Mustafa Kemal Atatürk

Kullanıcı avatarı
sezgii
Doktor
Mesajlar: 221
Kayıt: 18 Mar 2013, 18:52
Konum: YABANCI DİL-MEZUN

Re: Atatürk'ün 1922' de yaptigi bir konusma

Mesaj gönderen sezgii » 02 Nis 2013, 07:44

Birgün İstanbul ve İstanbul'un Fethi'nden konuşurlarken söz tabii Fatih'e geldi. Atatürk'ün tarihin kendi hakkında vereceği hükmü etrafındakilere sık sık sorduğu malumdur. Söz sırası yine gelmişti. Ortaya şöyle bir sual attı:
"Tarih acaba benim mi, yoksa İkinci Mehmet'in mi yaptığı işleri daha mühim bulacaktır?" Bulunanların hemen hepsi: "Siz" dediler. Atatürk, böyle meselelerde daima olduğu gibi: "Niçin?" dedi. Sual sırası kendisine gelenler Atatürk'ün Fatih'ten çok büyük olduğunu ispat için akla gelecek ve gelmeyecek delilleri toplamakta birbirleri ile yarışa başladılar. Hatta bazıları: "Sizin yanınızda Fatih kim olurmuş!" diyecek kadar ileri bile vardılar. Fakat, ne söylenirse söylensin, verilen cevapların Atatürk'ü hiç tatmin etmediğini anlamak güç olmuyordu. Nihayet söz orada bulunanların en gencine geldi:

"Efendim, tarih bir imtihan salonuna benzer. Karşısına gelenlere birtakım hususi meseleler verir. Neticede verdiği problemleri halledişine ve bundaki maharetine göre bir numara verir. Aşağı yukarı tarihin imtihanına çıkanların hepsi ayrı şartlar dahilinde, ayrı meseleler karşısında kalmışlardır. bunları en iyi halledenler de tereddütsüz on numara almışlardır. Zannımca, tarihin adamı olan şahsiyetlerin karşısında kaldıkları hadiseleri birbirleri ile karşılaştırmakla hükümlere varmak mümkün değildir. Fatih, karşısına çıkan problemleri en iyi şekilde hallederek on numara almıştır. Siz de önünüze serilen meseleleri halletmiş ve on numarayı kazanmış bir tarih büyüğüsünüz." Atatürk, bu sözleri büyük bir dikkatle dinledi ve neticede:

"Bravo!" dedi. Sonra, biraz evvel Fatih'i küçümseyen kişiye dönerek: "Sen halt etmişsin. Ben Fatih'ten büyük olabilir miyim? Çok kereler Fatih'in karşısında kaldığı meseleleri düşündüğüm zaman ben de aynı hal çarelerine varmışımdır. Yalnız, Fatih, benim karşısında kaldığım hadiseleri nasıl hallederdi. Bunu çok merak ederim. İkinci Mehmet büyük adamdır, büyük..."
Varlığım, TÜRK varlığına armağan olsun.
Ne mutlu TÜRKÜM diyene!



Resim

epidoras
Uzman Doktor
Mesajlar: 491
Kayıt: 24 May 2011, 11:51

Re: Atatürk'ün 1922' de yaptigi bir konusma

Mesaj gönderen epidoras » 02 Nis 2013, 16:30

emrahk yazdı:Ben kesinlikle Atatürk'ün en büyük devlet adamı olduğu fikrindeyim, diğerleri peşinden gelebilir tabi ki. Biraz daha ömrü olabilseydi ülkenin bugünün karanlığında değil, dünyanın süper gücü olacağından da eminim. Her zaman minnettar olacağız, mekanı cennet olsun...
+∞
Cahillerle tartışmayın çünkü ben hiç yenemedim - Gazali
Cahille girme münakaşaya; ya sinirini zıplatır havaya ya da yazık olur adabına - Mevlana
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Hz. Muhammed

Cevapla

“Ulu Önderimiz Hakkında ki Herşey ßu ßölüme!” sayfasına dön