56. sayfa (Toplam 58 sayfa)

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 15 Haz 2015, 16:43
gönderen semih3405
BUNLARDA SON OLSUN :)

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 15 Haz 2015, 16:47
gönderen semih3405
SONNNN :12:

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 15 Haz 2015, 17:03
gönderen Köylü Kızı
Ama bunların hepsi çok güzel..... :26: :26: :26: :26:

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 15 Haz 2015, 17:23
gönderen semih3405
güzellerdir :) fotoğraf çekmek insanı rahatlatır,insanın doğaya hayvanlara hatta yaşamdan zevk almasını sağlar...
ben bunu hobi amaçlı yapıyorum daha çok hayvan çekiyorum çünkü kaprisleri yok üzerimdeki güzel mi diye sormuyorlar
o çektiğim kedi onlar durur ben çekerim onlar bana değil ben onlara göre hareket ederim bu da bu işin en güzel tarafını oluşturuyor... :28: :28:

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 15 Haz 2015, 20:51
gönderen Köylü Kızı
semih3405 yazdı:güzellerdir :) fotoğraf çekmek insanı rahatlatır,insanın doğaya hayvanlara hatta yaşamdan zevk almasını sağlar...
ben bunu hobi amaçlı yapıyorum daha çok hayvan çekiyorum çünkü kaprisleri yok üzerimdeki güzel mi diye sormuyorlar
o çektiğim kedi onlar durur ben çekerim onlar bana değil ben onlara göre hareket ederim bu da bu işin en güzel tarafını oluşturuyor... :28: :28:
Çok güzel, senin kameran güzel ben telefon kamersıyla çekiyorum bide çözünürlüğü ile oynuyorum bulanık oluyor.... ben resim çekmeyi seviyorum çok rahatlatıcı bişey
en güzeli Beyaz köpek sanki gözleri dolmuş gibi çok şeker :05:

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 16 Haz 2015, 13:53
gönderen semih3405
o köpeğin hikayesi farklı :) onu eminönü vapurunda bir hanım efendinin elindeydi orda çektim yeni almış o köpeği dayanamadım rica ettim çekmeme izin verdi kim bilir ne düşünüyordu o an belki kardeşlerinden ayrılmanın korkusu sarmıştı gözlerin ondan buğulandı
ama fotograf çekmek güzeldir insanı rahatlatır devam et :)







Köylü Kızı yazdı:
semih3405 yazdı:güzellerdir :) fotoğraf çekmek insanı rahatlatır,insanın doğaya hayvanlara hatta yaşamdan zevk almasını sağlar...
ben bunu hobi amaçlı yapıyorum daha çok hayvan çekiyorum çünkü kaprisleri yok üzerimdeki güzel mi diye sormuyorlar
o çektiğim kedi onlar durur ben çekerim onlar bana değil ben onlara göre hareket ederim bu da bu işin en güzel tarafını oluşturuyor... :28: :28:
Çok güzel, senin kameran güzel ben telefon kamersıyla çekiyorum bide çözünürlüğü ile oynuyorum bulanık oluyor.... ben resim çekmeyi seviyorum çok rahatlatıcı bişey
en güzeli Beyaz köpek sanki gözleri dolmuş gibi çok şeker :05:

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 02 Ağu 2015, 20:06
gönderen ampacı
güzel fotoğraflar moruklar.
ama siz bi de benimkileri görün.

(sınavdan sonra atacağım)

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 03 Ağu 2015, 14:37
gönderen foundreform
ampacı yazdı:güzel fotoğraflar moruklar.
ama siz bi de benimkileri görün.

(sınavdan sonra atacağım)
Merakla bekliyoruz. :mrgreen:

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 28 Tem 2016, 19:02
gönderen intrepid25
Resim

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 28 Tem 2016, 19:09
gönderen intrepid25
Resim

Kışın gün batımı başkadır Aralık 2016

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 28 Tem 2016, 19:13
gönderen intrepid25
Resim

Aralık 2016

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 28 Tem 2016, 19:18
gönderen intrepid25
Resim

Sevgili olmak için mutlaka insan olmak gerekmez ki . Ben cansız diye düşünülen obje, eşya ve mekanların da bir canı olduğuna inananlardanım. Mesela, İstanbul'un iki mucize simgesi Kız Kulesi ile Galata Kulesi'nin yüzyıllardır süren aşklarına inanmaz mısın yoksa? Hiç mi duymadın onların imkansız aşklarını? İki ayrı uçta. Birbirlerini bilirler ve görürler. Varoldukları yerler farklıdır.Karşıdan karşıya sevdalanmak yok mu? Hele işin ucunda bir de kavuşamamak varsa. Zaten asıl aşk kavuşamamak değil midir? Leyla ile Mecnun misali. Ya da Kerem ile aslı. Veya Ferhat ile Şirin. Ya Tahir ile Zühre. Ya Yusuf ile Züleyha. Ya Arzu ile Kamber . Edebiyatımızda kavuşamayan aşkların hikayesi okadar çoktur ki.Anlat anlat bitmez. Şimdi Kız Kulesi ile Galata Kulesi'nin büyük aşklarını yazmak istiyorum.


Şimdi Kız Kulesi ile Galata Kulesi'nin büyük aşklarını anlatmak istiyorum. Karşıdan karşıya bakıp, kimi zaman aşktan yanıp tutuşan, kimi zaman sadece kendilerine değil,başkalarına da zindan olan iki tarihi mekan.Masmavi denizin ortasında yapayalnız salırken, gizemli hikayeleri ile kimi zaman iki sevgilinin buluşma yeri olmuş, lakin o sevgililerin ölümü ile son bulmuş bir öykünün; kimi zaman lanetlenmiş bir babanın kızını korumak için uygun gördüğü bir korunak olmuş, ancak bir yılanın sepette gelip kızın canını almasına mekan olmuş bir acılar merkezidir Kız Kulesi. Hakkında anlatılan efsanelerin sonu hep hüzünle bitmektedir.Şahit olduğu o kadar çok aşk vardır ki. Kendisi ise denizin ortasında tek başına kalmıştır. Bir gün neredeyse kendi inşasından 1300 yıl sonra, Cenovalılar inşaatını bitirip de külahını takınca, İstanbul'un siluetinde dimdik yükselen, yakışıklı bir kule görür. Yüzyıllardır beklediği sevgilisi olacaktır bu kule.

Hangi kule mi? Galata Kulesi tabii ki! Cenovalı'lar İstanbul'a geldiklerinde surlarının başkulesi olarak kurarlar Galata Kulesi'ni. Bıçkın, yağız bir delikanlı gibidir. En son tepesine külahı da takılınca olanca görkemiyle okadar yakışıklı olmuştu ki herkes etrafında pervanedir. İnşaatı yükselirken görmüştür uzaktan Kız Kulesi'ni. Yapayalnız denizin ortasında bir hüzünler abidesi gibidir Kız Kulesi. Galata Kulesi görür görmez aşık olur bu kıza. Lakin Kız Kulesi hem çok ulaşılmazdır, hem de yaşı kendinden çok büyüktür. Acaba bilse ona sevdalandığını karşılık verir mi? Ne yapacağını bilemez. Çaresizdir. Tarih içinde kimi zaman aşkından yanar kavrulur.Kimi zaman çaresizlikten yıkılır durur. Her seferinde söndürdüler yangınını. Tekrar tekrar inşa ederler. Her yükselişinde bir daha görür Kız Kulesi'ni, bir daha aşık olur hiç bıkıp usanmadan. Kız Kulesi de aslında ona nasıl aşık, nasıl sevdalıdır anlatamam. Yangınlar çıktıkça, alevleri gördükçe uzaktan, taşımak ister denizin sularını ateşini dindirmek için lakin mümkün değildir. İkisinin de eli ayağı bağlıdır. Uzaktan uzağa bir sevda bu. Kimsenin kimseye faydası yok. Oldukları yerde aşklarından yanarlar da yanarlar.

Sonunda artık canına tak eder Galata Kulesi'nin. Mutlaka bir haber göndermeli ve aşkını anlatmalıdır Kız Kulesi'ne. Karar verir. 17.yüzyıla geldik artık diye düşünür. İçinde en güzel sevgi sözcüklerini barındıran bir mektup yazar sevgilisine. Hazarfen Ahmet Çelebi'den rica eder. Hazarfen Ahmet Çelebi alır mektubu ve Galata Kulesi'den bırakır kendini Kız Kulesi'ne doğru. Ama okadar ağır gelir ki mektuptaki aşk sözcükleri, dayanamaz Kız Kulesi'ne kadar. Aşk mektubu ulaşamaz varmak istediği yere maalesef. Lakin Kız Kulesi anlar durumu. Akıllıdır. Neler görmüş geçirmiştir. Hazarfen Ahmet Çelebi'nin Galata Kulesi'nden uçması, memlekette hiç görülmemiş bir şeydir. Bir insanı uçuran tabi ki aşktır başka ne olabilir? Bu arabuluculuk Hazerfen Ahmet Çelebi için iyi olmayacaktır. Padişah duyar bu durumu ve çok kızar. Cezayir'e sürer. Hazarfen Ahmet Çelebi aşıklara inanmanın bedelini öder ve 31 yaşında Cezayir de ölür. O günden sonra Galata Kulesi hem esirlere hem de kendine zindan olacaktır. Kız Kulesi de hem bazı devlet adamlarının hem de kendinin zindanı olacaktır. Kaderleri birdir artık. Usanmazlar bu durumdan. Onlar halen günümüzde bile birbirlerini karşıdan karşıya aşkla sevmeye devam ederler. Zamanımızda haklarında yazılan en esprili şiir Bedri Rahmi Eyüpoğlu'na aittir. İstanbul Destanı adlı şiirinde şöyle der: "İstanbul deyince aklıma kuleler gelir... Ne zaman birinin resmini yapsam öteki kıskanır... Ama şu Kız Kulesinin aklı olsa Galata kulesine varır... Bir sürü çocukları olur" Galata Kulesi'nin laneti meşhur şairimiz Ümit Yaşar Oğuzcan'a da değer. Oğlu Vedat Galata Kulesi'nden kendini atar ve intihar eder. Yıl 1973... "...Bir adam düştü Galata Kulesinden, Bu adam benim oğlumdu" der ve "Uyan oğlum, uyan Vedat" diyerek acısını dindirmeye çalışır. Zaman zaman İstanbul'a gittiğimde, bir Kız Kulesi'ne ve bir de Galata Kulesi'ne bakarım.Kavuşamayan aşıkların simgeleridir onlar. İkisi de hüzünlü birer anıttır. İstanbul'dur. İçinde gizem, lanet, aşk ve özlem barındıran! (Alıntıdır - Anonim)

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 28 Tem 2016, 19:26
gönderen intrepid25
Resim

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 28 Tem 2016, 19:30
gönderen intrepid25
Resim

Re: Amatör Fotoğrafçılar kulübünden

Gönderilme zamanı: 28 Tem 2016, 19:32
gönderen intrepid25
Resim

AMASRA 2014