1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Charles Bukowski * * * * *

Gönderilme zamanı: 25 Oca 2012, 02:01
gönderen dyg
Etik değerleri olmayanlar genelde kendilerini daha özgür görürler ama çoğunlukla sevme ve hissetme yetisinden yoksundurlar.

Kadınlar aşkla beslenir, erkekler ise nefretle güçlenir.

Hiç çıldırmayan insanlar ne kadar berbat hayatlar yaşarlar.

Aşk, pençesinden hiç kurtulamadığımız çok ciddi bir hastalıktır.

Demokrasiyle diktatörlük arasındaki fark: Demokraside oy verip sonra emirlere itaat edersiniz, diktatörlükte ise zamanınızı oy vermekle harcamazsınız.

Evlenirseniz size bitmiş gözüyle bakarlar. Kadınsızsanız eksik görürler.

Yazarlar çaresiz insanlardır ve çare bulduklarında artık yazar sayılmazlar.

Sıradan birşeyi şık bir biçimde yapmak, tehlikeli birşeyi acemice yapmaktan iyidir. Tehlikeli birşeyi şık biçimde yaptığınızda ise ona sanat denir.

Yaşamayı öğrenmek için birkaç defa ölmek gerek.

Toplumun hem en fakir hem en zengin uçlarında deliler kabul görür.

Paraşüt takanlara sakın güvenmeyin.

Hemen herkes dahi doğar geri zekalı gömülür.

Aydın, basit birşeyi zor yoldan anlatır. Sanatçı, zor birşeyi basit yoldan anlatır.

İnsanlar sık sık hayatlarını boşa geçirdiklerinden şikayet ederler ve birinin çıkıp onlara bunun doğru olmadığını söylemesini beklerler.

Çok iyi tanımadığınız insanları sevmek tabii ki mümkündür.

Sadece sıkıcı insanlar sıkılır.

Edebiyatsız dünya cehennem olurdu.

Diğer yazarları düşünüceğime ölümü düşünmeyi tercih ederim. Çok daha güzeldir.

Kötü bir şey olursa unutmak için içilir,iyi bir şey olursa kutlamak için içilir, hiçbir şey olmamışsa birşeyler olsun diye içilir.

Gerçek; susuz yenen bir portakaldır.

Biri bana çirkin olduğumu söyledikten sonra; gölgeyi güneşe, karanlığı ışığa yeğler olmuştum.
Kadınımı ödünç al ama arabamı asla.

Sizi bilmem ama ben her sabah ayakkabılarımı bağlamak için eğildiğimde "-tanrım yine mi?" Diye geçiririm içimden
Kadın olsam hayat kadını olurdum.

Dünyanın en uzun mesafesi 2 cm'dir.(Ayaklarını duvara dayayıp kendini "emme" çabalarında hep 2 cm lik engele takıldıktan sonra sarfettiği cümle)

Bira içmek için buradayız ve hayatlarımızı öyle yaşamalıyız ki ölüm bizi almaya geldiğinde titresin.

Bir daha birama dokunursan dişlerini ağzına dökerim.

Aşk bir emre dönüştüğünde, nefret hazza dönüşebilir.

Kumar oynamazsan asla kazanamazsın.

Harikulade düşünceler ve harikulade kadınlar kalıcı değildirler.

Bir kaplanı yakalayıp kafese koyabilirsiniz ama onu kırdığınızdan asla emin olamazsınız. Insanlar daha kolaydır.

Tanrının nerede olduğunu bilmek istiyorsan, ayyaşa sor.

Sığınak çukurlarında melek bulunmaz.

Acı hissetmemek duyguların kesintisi demektir; her çoşku şeytanla pazarlıktır.

Hayat ile Sanat arasındaki fark, sanatın daha katlanabilir olmasıdır.

Yaşayan bir amerikan ayyaşı ölü bir yunan tanrısından daha çok ilgilendirir beni.

Hiçbir şey gerçek kadar sıkıcı olamaz.

Dengeli insan delidir.

Hemen herkes dahi doğar, geri zekalı gömülür.

Cesur insanın hayal gücü kısıtlıdır. Korkaklık kötü beslenmenin bir sonucudur.

Cinsel ilişki; şarkı söylerken ölümün kıçına tekmeye basmaktır.

Egemenlik gerçekten milletin olduğunda hükümetlere gerek kalmayacak; o zamana kadar boku yedik.

Entellektüel; basit bir şeyi karmaşık söyleyebilen kişidir; sanatçı ise zor birşeyi kolay...

Damlayan musluklar, tutku osurukları ve patlak lastikler - hepsi de ölümden daha hüzün verici...

Dostun kimmiş öğrenmek istiyorsan kodese gir.

Bir metropol gazetesi, kötü haber yazmadan önce kendi nabzını ölçer.

Sadece sıkıcı insanlar sıkılır.

Mezarlıktayken seksen yaşıma kadar yaşamaya karar verdim. Düşün, seksen yaşındasın ve on sekizlik bir kızla seks yapıyorsun. Ölüm oyununda mızıklamanın en iyi yolu.

Aşk bir önyargıdır.

Son kuruşuna kadar oynamıyorsan asıl mesele para değildir.

Siz dünyayı kurtarın , bende nasıl kurtardığınızı yazayım.

Kapitalizm komünizmi yendi. Şimdide kendini yiyor.

Kadınlar her yere yanlarında aynayla gitmekten vazgeçtiklerinde bana kadınhaklarından söz edebilirler belki.

Birkaç kişinin gücü, ruhu, ateşi, cesareti ve kumarıyla insanlık boğulmaktankurtulabilir.

Yaşam az sayıdaki kadına hoş bir zarafet vermiş, kalanını da görmezlikten gelmiş.

Anlıyorum ki bilgisayarım beni taş**klarımdan kavramış durumda. Bu isi çözmem lazım.

Dünya, yazarların yokluğuna, kanalizasyonların yokluğundan daha çabuk alışır.

Hemen herkes dahi doğar, geri zekalı gömülür.

Tabii ki bir insanı sevebilirsiniz, eğer onu yeterince tanımıyorsanız.

Para seks gibidir olmayınca önemi artar.

Sabaha karşı 2’den sonra kimse çirkin değildir.

Yalan söyluyorum ama inan bana bu doğru.

Bence içmek,her gün tekrarlanılabilen ve ertesi gün tekrar hayata dönülebilen bir intihar seklidir...

Boktan bir şey olursa unutmak için içersin,iyi bir şey olursa kutlamak için hiçbir şey olmamışsa olsun diye içersin .

İnsanların hakkımda ne düşündüğünü önemsemeyerek hayatimi on yıl uzattım.

İnsanların yanında mutlu değilim, yeterince içersem kayboluyorlar.

Kimsenin ıstırabı olması gerektiğinden fazla değildir.

Sarhoş olmayı hep sevmeye karar verdim. Sıradanlığı alıp götürüyordu, sıradanlıktan yeterince sık uzaklaşabilirsen sıradan olmazdın belki.

Hayata bir daha gelsem kedi olmak isterdim, bütün gün yer,içer,kıçımı yalayıp uyurdum

Hayatım boyunca arıların, kelebeklerin ilgi gösterdiği bir çiçek olmak istedim amahep sineklerin konduğu b*k oldum

Gülmenin moda olduğu bir devirde ağlıyorum, genç olmanın moda olduğu bir devirde yaslıyım, seni sevmenin daha az cesaret istediği bir devirde senden nefret ediyorum.

Korktukları için entelektüelleşir insanlar, ümitlerini yitirdikleri için değil ve korkmakla ümitsiz olmak arasındaki fark bir entelektüeldir.

Bizzat insan ırki üzerine yazarken bile onlardan uzak kaldığımda kendimi daha iyihissediyorum; iki santim uzakta olmak bile iyidir,iki mil uzakta olmak harika,iki bin mil uzakta olmaksa mükemmel …

Re: Charles Bukowski * * * * *

Gönderilme zamanı: 25 Oca 2012, 02:09
gönderen dyg
Kbakmayın arkadaşlar. Konuyu telefondan açtığım için karışık oldu biraz. Ama okuyun. Çok beğendiğim yazıları gayet anlaşılır ve yalın olan bir şair-yazar dır kendisi. En beğendiğim sözlerinden biri şudur ki:
-Tünele girdiğinizde dikkat edin dostlarım, umut sandığınız ışık tren farı olabilir.

Gerçek adı Heinrich Karl Bukowski olan ve "pis moruk" lakabıyla tanınmış biridir kendisi .. Adam bildiğin ayyaş .) Ama aklın var olduğu yerde bu yazılar olamaz diye düşünüyorum.

Türkçeye çevrilmiş kitapları :
*kadınlar
*büyük zen düğünü
*hollywood
*ölüler böyle sever
*pulp
*günler tepelerden aşşağı koşan atlar misali (şiir)
*sıcak su müziği
*bana aşkını getir
*kaptan yemeğe çıktı ve tayfalar gemiyi ele geçirdi
*factotum
*ekmek arası
*shakespeare bunu asla yapmazdı
*suda yan ateşte boğul (şiir)
*kasabanın en güzel kızı
*postane manzumeleri (şiir)
*çılgın bir yaşamın kollarında tutsak (biografi)

Re: Charles Bukowski * * * * *

Gönderilme zamanı: 20 Şub 2012, 12:39
gönderen murattt
kendisini pek sevmesemde sözlerini ve yazılarını internet ortamından önce görmüşlügüm vardır. Bizim gelenek ve göreneklerimize aykırı yaşam tarzlarını anlatır kitaplarında. Büyük bir kurgu ustası olmasına ragmen ben genç dimagları başıboş, serkeş, hedefsiz, değersiz bir hayatı yaşamayı özendirebileceğini düşünüyorum. Bunlarda benim görüşlerim

Re: Charles Bukowski * * * * *

Gönderilme zamanı: 20 Şub 2012, 19:56
gönderen Ceros
Kendisini de yazılarını da çok severim. İyi bir yazardır. Paylaşımın için teşekkürler Duygu'm. =)
Bende bir ikisini paylaşıyım.

İnsan kafayı yememek için; kapılarını dış dünyaya kapatmak, olan bitene fazla kafayı takmamak zorunda.


Ne arıyorsun burda, deniz kenarında, diye soruyor polis, ben çürük bir diş tükürüp elimi kanayan yan tarafıma bastırırken. Neden uyumuyorsun gecenin bu saatinde, diye soruyor polis. Balık balıklara saldırır ve Sezar'ın kemikleri bu kadar hareketsizken, nerede yaşıyorsun? diye soruyor polis. Hayır, neden yaşıyorsun? Ama nerde? Ve hücreye tıkıyorlar beni, tahta ve çelik karışımı. Adın ne diye soruyorlar. En kolay soruları soruyorlar hep, bu yüzden bu kadar şişman ve korkusuz ve temizler.

Re: Charles Bukowski * * * * *

Gönderilme zamanı: 24 Şub 2012, 05:34
gönderen dyg
murattt yazdı:kendisini pek sevmesemde sözlerini ve yazılarını internet ortamından önce görmüşlügüm vardır. Bizim gelenek ve göreneklerimize aykırı yaşam tarzlarını anlatır kitaplarında. Büyük bir kurgu ustası olmasına ragmen ben genç dimagları başıboş, serkeş, hedefsiz, değersiz bir hayatı yaşamayı özendirebileceğini düşünüyorum. Bunlarda benim görüşlerim
benim de kendisini sevdiğim söylenemez ama sözleri beğenmek insanı beğenmekten geçmiyor.. Sözleri hoşuma gidiyor doğrusu :)
Ceros yazdı:Kendisini de yazılarını da çok severim. İyi bir yazardır. Paylaşımın için teşekkürler Duygu'm. =)
Bende bir ikisini paylaşıyım.
Ö.değil ceren'm .. ben kendisini sevmem ama yazıları fix ^^