1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

şeyh edebali (k.s) nin osman beye ögütü herkes okumalı

Gönderilme zamanı: 23 Mar 2012, 04:49
gönderen murattt
Beysin! Bundan sonra öfke bize;
uysallık sana... Güceniklik bize; gönül
almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak
sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş
görmek sana.. Geçimsizlikler,
çatışmalar,
uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize;
adalet sana.. Kötü göz, şom ağız,
haksız yorum bize; bağışlama sana...
Bundan sonra bölmek bize;
bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize;
uyarmak, gayretlendirmek,
şekillendirmek sana..
Ey Oğul!
Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı,
Allah Teala yardımcın olsun. Beyliğini
mübarek kılsın. Hak yoluna yararlı
etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara
iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç,
ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp
versin. Sen ve arkadaşlarınız kılıçla,
bizim gibi dervişler de düşünce, fikir
ve dualarla bize vaat edilenin önünü
açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz.
Oğul!
Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama
bunları nerede ve nasıl kullanacağını
bilmezsen sabah rüzgarlarında
savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir
olup aklını mağlup eder. Bunun için
daima
sabırlı, sebatkar ve iradene sahip
olasın!.. Sabır çok önemlidir. Bir bey
sabretmesini bilmelidir. Vaktinden
önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez;
yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç
da tıpkı ham armut gibidir. Milletin,
kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt
çevirme. Her zaman duy varlığını.
Toplumu yöneten de, diri tutan da bu
irfandır.
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar,
akşam ezanında ölürler. Dünya, senin
gözlerinin gördüğügibi büyük değildir.
Bütün fethedilmemiş gizlilikler,
bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve
adaletinle gün ışığına çıkacaktır. Ananı
ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle
beraberdir. Bu dünyada inancını
kaybedersen, yeşilken çorak olur,
çöllere dönersin. Açık sözlü ol! Her
sözü üstüne alma! Gördün, söyleme;
bildin deme! Sevildiğin yere sık gidip
gelme; muhabbet ve itibarın
zedelenir...
Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki
alime, zengin iken fakir düşene ve
hatırlı iken, itibarını kaybedene acı!
Unutma ki, yüksekte yer tutanlar,
aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğun mücadeleden korkma!
Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin
iyisine deli (korkusuz, pervasız,
kahraman, gözü pek) derler.
En büyük zafer nefsini tanımaktır.
Düşman, insanın kendisidir. Dost ise,
nefsi tanıyanın kendisidir. Ülke, idare
edenin, oğulları ve kardeşleriyle
bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke
sadece idare edene aittir. Ölünce,
yerine kim geçerse, ülkenin idaresi
onun olur. Vaktiyle yanılan atalarımız,
sağlıklarında devletlerini oğulları ve
kardeşleri arasında bölüştüler. Bunun
içindir ki, yaşayamadılar.. (Bu nasihat
Osmanlıyı 600 sene yaşatmıştır.) İnsan
bir kere oturdu
mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi
kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca
laflamaya başlar. Laf dedikoduya
dönüşür. Dedikodu başlayınca da
gayri iflah etmez. Dost, düşman olur;
düşman, canavar kesilir!..
Kişinin gücü, günün birinde tükenir,
ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı
gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa
kavuşturur. Hayvan ölür, semeri kalır;
insan ölür eseri kalır. Gidenin değil,
bırakmayanın ardından ağlamalı...
Bırakanın da bıraktığı yerden devam
etmeli. Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan
hoşlanmam. Yine de, bilirim ki, kılıç
kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş
yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin
kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bey
memleketten öte değildir. Bir savaş,
yalnızca bey için yapılmaz. Durmaya,
dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü,
zaman yok, süre az!..
Yalnızlık korkanadır. Toprağın ekim
zamanını bilen çiftçi, başkasına
danışmaz. Yalnız başına kalsa da!
Yeter ki, toprağın tavda olduğunu
bilebilsin. Sevgi davanın esası
olmalıdır. Sevmek
ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez.
Görünerek de sevilmez!.. Geçmişini
bilmeyen, geleceğini de bilemez.
Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe
sağlam basasın.
Nereden geldiğini unutma ki, nereye
gideceğini unutmayasın.